MERVE ÖZAYTEKİN
mozaytekin@posta.com.tr
Geçtiğimiz günlerde sanat adına büyük bir skandal yaşandı. Olay Türkiye’nin en ünlü ve en pahalı tablolarının muhafaza edildiği ve sergilendiği Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’nde yaşandı. Bir süre önce görevinden alınan Müze Müdürü Osman Ömer Gündoğdu’nun emriyle tabloların çerçevesi maragozlara soba boyasıyla boyatılmıştı. Boyama sırasında birbirinden değerli resimlere boya sıçratılmıştı! Şimdi yetkililer boyaların resimlere zarar vermeden nasıl temizleneceğinin peşinde. Müzede Osman Hamdi’nin 10 milyon lira değer biçilen ‘Silah Taciri’ adlı tablosu gibi değerli tablolar sergileniyor. Türkiye’de restorasyon ve konservasyon alanında ciddi bir açık olduğu uzun zamandır tartışılıyordu. İş Bankası ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ilk resim konservasyon ve restorasyon laboratuvarını hayata geçirdi. Adeta uzay üssü gibi olan laboratuvar hayalleri zorluyor... Öğrencilere eğitim verilecek
Türkiye’nin ilk resim konservasyon ve restorasyon laboratuvarı İş Bankası ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin muhteşem işbirliği ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin Bomonti Kampüsü’nde hayata geçirildi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölümü bünyesindeki laboratuvar, bilimsel bir merkez olarak ülkemizin resim konservasyon ve restorasyon konusundaki açığına çözüm üretiyor. Eylül ayında ilk öğrencilerini alacak bölüm, zamanla restorasyona ve konservasyona ihtiyacı olan sanat eserlerini de koruyacak. Eser deposuna parmak iziyle giriliyor
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman A. Belen’in ve Yrd. Doç. Cemile Kaptan’ın başında olduğu eğitim kadrosu yurt dışında eğitim görmüş, çok deneyimli. Yrd. Doç. Cemile Kaptan, Mimar Sinan Üniversitesi Bomonti Kampüsü’ndeki resim konservasyon laboratuvarının dünyadaki benzerlerine göre en yeni teknolojiyle donatılmış olduğunu söylüyor. Yrd. Doç. Cemile Kaptan resmin, sanat eserinin hassasiyetine önem verdiklerini, bu nedenle restorasyona ihtiyacı olan sanat eserinin tıpkı bir hastanın hastaneye yatırılışı gibi laboratuvara en güvenli şekilde getirildiğini söylüyor. Laboratuvara eserler çok güvenli ve gizli bir asansörle getiriliyor. Uzmanlar sanat eserini, esere zarar vermeden inceliyorlar. Eserin fotoğrafını çekiyor, yapısındaki bozulmaları gözlemliyorlar. Fotoğrafın yeterli olmadığı zamanlarda ultraviyole, infrared veya X-ray cihazları devreye giriyor. Laboratuvardaki X-ray odasında, resmin tam anlamıyla röntgeni çekiliyor. Çıplak gözle görülemeyen her detay bu odada çekilen röntgen sayesinde gözlemlenebiliyor. Eserin incelemesi tamamlanırken, resim eser deposunda bekletiliyor. Eser deposu da son teknoloji. Depoya önceden tanımlanan parmak iziyle giriş yapılıyor. Laboratuvarda çalışan herkes bu depoya giremiyor. Depoda belirli bir sıcaklık ve nemlilik oranı sabit tutuluyor. Sanat eserlerinde herhangi bir kurtlanma, bakterilenme görülürse, uzmanlar son teknoloji özel dezenfekte cihazıyla bunun da üstesinden geliyor. Tablodan parça alınması ve incelenmesi durumundaysa analiz inceleme laboratuvarı kullanılıyor. Uzmanlar eseri en ince detayına kadar, mikroskop altında inceliyor, ne yapılması gerektiğini belirliyorlar. Çalışanların sağlığı önemsenmiş
Laboratuvarda çalışanların sağlığı da düşünülmüş. Kimyasallarla çalışan restoratörler için özel filtreli havalandırmalar yapılmış. Çalışanlar kimyasalları solumadan sağlıklı bir ortamda işlerini yapıyorlar. Acil durum göz yıkama ünitesiyse Türkiye’deki ilklerden. Göze sıçrayan toz, kimyasal gibi rahatsız ediciler, içinden su fışkıran göz yıkama makinesiyle, göze el değdirilmeden temizleniyor. Laboratuvarda tüm kimyasallar yangın çıkma ihtimalinde alev almayacak dolaplarda saklanıyor. Eğer yangın çıkarsa, sanat eserleri yine zarar görmüyor. Laboratuvardaki gazlı yangın söndürme sistemi, eserlere su, sıvı kimyasal püskürterek ıslatmadan yangını söndürüyor. Böylece eserler bozulmuyor. Laboratuvarda öğrenciler eğitim göreceği için derslikler de son teknolojiyle hazırlanmış. Burada kimya sanat tarihine, biyolojiden inceleme derslerine kadar pek çok önemli ders işlenecek. (08.04.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)
enerjigundem.com
mozaytekin@posta.com.tr
Geçtiğimiz günlerde sanat adına büyük bir skandal yaşandı. Olay Türkiye’nin en ünlü ve en pahalı tablolarının muhafaza edildiği ve sergilendiği Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’nde yaşandı. Bir süre önce görevinden alınan Müze Müdürü Osman Ömer Gündoğdu’nun emriyle tabloların çerçevesi maragozlara soba boyasıyla boyatılmıştı. Boyama sırasında birbirinden değerli resimlere boya sıçratılmıştı! Şimdi yetkililer boyaların resimlere zarar vermeden nasıl temizleneceğinin peşinde. Müzede Osman Hamdi’nin 10 milyon lira değer biçilen ‘Silah Taciri’ adlı tablosu gibi değerli tablolar sergileniyor. Türkiye’de restorasyon ve konservasyon alanında ciddi bir açık olduğu uzun zamandır tartışılıyordu. İş Bankası ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ilk resim konservasyon ve restorasyon laboratuvarını hayata geçirdi. Adeta uzay üssü gibi olan laboratuvar hayalleri zorluyor... Öğrencilere eğitim verilecek
Türkiye’nin ilk resim konservasyon ve restorasyon laboratuvarı İş Bankası ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin muhteşem işbirliği ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin Bomonti Kampüsü’nde hayata geçirildi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölümü bünyesindeki laboratuvar, bilimsel bir merkez olarak ülkemizin resim konservasyon ve restorasyon konusundaki açığına çözüm üretiyor. Eylül ayında ilk öğrencilerini alacak bölüm, zamanla restorasyona ve konservasyona ihtiyacı olan sanat eserlerini de koruyacak. Eser deposuna parmak iziyle giriliyor
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman A. Belen’in ve Yrd. Doç. Cemile Kaptan’ın başında olduğu eğitim kadrosu yurt dışında eğitim görmüş, çok deneyimli. Yrd. Doç. Cemile Kaptan, Mimar Sinan Üniversitesi Bomonti Kampüsü’ndeki resim konservasyon laboratuvarının dünyadaki benzerlerine göre en yeni teknolojiyle donatılmış olduğunu söylüyor. Yrd. Doç. Cemile Kaptan resmin, sanat eserinin hassasiyetine önem verdiklerini, bu nedenle restorasyona ihtiyacı olan sanat eserinin tıpkı bir hastanın hastaneye yatırılışı gibi laboratuvara en güvenli şekilde getirildiğini söylüyor. Laboratuvara eserler çok güvenli ve gizli bir asansörle getiriliyor. Uzmanlar sanat eserini, esere zarar vermeden inceliyorlar. Eserin fotoğrafını çekiyor, yapısındaki bozulmaları gözlemliyorlar. Fotoğrafın yeterli olmadığı zamanlarda ultraviyole, infrared veya X-ray cihazları devreye giriyor. Laboratuvardaki X-ray odasında, resmin tam anlamıyla röntgeni çekiliyor. Çıplak gözle görülemeyen her detay bu odada çekilen röntgen sayesinde gözlemlenebiliyor. Eserin incelemesi tamamlanırken, resim eser deposunda bekletiliyor. Eser deposu da son teknoloji. Depoya önceden tanımlanan parmak iziyle giriş yapılıyor. Laboratuvarda çalışan herkes bu depoya giremiyor. Depoda belirli bir sıcaklık ve nemlilik oranı sabit tutuluyor. Sanat eserlerinde herhangi bir kurtlanma, bakterilenme görülürse, uzmanlar son teknoloji özel dezenfekte cihazıyla bunun da üstesinden geliyor. Tablodan parça alınması ve incelenmesi durumundaysa analiz inceleme laboratuvarı kullanılıyor. Uzmanlar eseri en ince detayına kadar, mikroskop altında inceliyor, ne yapılması gerektiğini belirliyorlar. Çalışanların sağlığı önemsenmiş
Laboratuvarda çalışanların sağlığı da düşünülmüş. Kimyasallarla çalışan restoratörler için özel filtreli havalandırmalar yapılmış. Çalışanlar kimyasalları solumadan sağlıklı bir ortamda işlerini yapıyorlar. Acil durum göz yıkama ünitesiyse Türkiye’deki ilklerden. Göze sıçrayan toz, kimyasal gibi rahatsız ediciler, içinden su fışkıran göz yıkama makinesiyle, göze el değdirilmeden temizleniyor. Laboratuvarda tüm kimyasallar yangın çıkma ihtimalinde alev almayacak dolaplarda saklanıyor. Eğer yangın çıkarsa, sanat eserleri yine zarar görmüyor. Laboratuvardaki gazlı yangın söndürme sistemi, eserlere su, sıvı kimyasal püskürterek ıslatmadan yangını söndürüyor. Böylece eserler bozulmuyor. Laboratuvarda öğrenciler eğitim göreceği için derslikler de son teknolojiyle hazırlanmış. Burada kimya sanat tarihine, biyolojiden inceleme derslerine kadar pek çok önemli ders işlenecek. (08.04.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder